NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
هِشَامٌ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ سَعِيدِ بْنِ
الْمُسَيِّبِ
بِهَذِهِ
الْقِصَّةِ قَالَ
فَدُعِيَ
الْيَوْمَ
الثَّالِثَ
فَلَمْ
يُجِبْ
وَحَصَبَ
الرَّسُولَ
Şu (bir önceki 3745.
hadisin sonunda anlatılan) olayda (yine) Katâde yoluyla Sâid b. el-Müseyyeb'den
(şu şekilde de rivayet olunmuştur:
Katâde) dedi ki: (Saîd)
üçüncü gün de çağrıldı (fakat gitmedi) ve (gelen) davetçiyi taşladı.
İzah:
Bu hadis-i Şerifler
düğün yemeği vermenin vacib derecesinde olduğunu söyleyen Şafiî ulemasının
delilidir. Cumhur ulemaya göre ise düğün yemeği vermek sünnet-i
müekkededir.[Dr.Ahmed eş-Şerbasî, Yes'elımeke, V, 101.] Hanefi ulemasına göre
de sünnet-i müekkededir.[Celâl Yeniçeri, el-İhtiyâr Tercümesi, 308.]
Yine bu hadis-i
şerifler, bir iyilik ve hayırseverlik olması cihetiyle ikinci gün düğün yemeği
vermenin müstehablığına, fakat üçüncü günü vermenin kerahetine delâlet
etmektedir.
Bu hususta İmam Nevevî
şöyle diyor: "Üçüncü günü yemeğe çağırılan kimsenin icabet etmesi
mekruhtur. İkinci günün davetine icabet etmek güzelse de birinci günün
davetine icabet etmek kadar güzel değildir."
Ancak, 3743-3744
numaralı hadislerin şerhinde açıklandığı gibi, bu ziyafetin nikâhtan önce mi
yoksa sonra mı verileceği konusu ihtilaflıdır.
Bezlü'l-Meclıûd
yazarının açıklamasına göre; üçüncü defa verilen düğün yemeğinin mekruh
oluşunun sebebi riya ve süm'a olduğundan, bu yemeğin riyasız ve süm'asız
olarak verilmesi halinde bir ay bile devam etmesinde bir sakınca olmaması
gerekir.
Riyâ ve süm'a
tehlikesinden korunmak için şehirlerde ve büyük köylerde her mahallede ayrı
ayrı birer gün verilmesi uygun bir yoldur. Bu şekilde verildiği takdirde insan
riyâ ve süm'a duygularından uzak kaldığı sürece istediği kadar düğün yemeği
verebilir. Nitekim Buharî'nin nikâh bölümünün 71 numaralı, Yedi gün veya daha
fazla düğün yemeği veren kimse anlamına gelen bab başlığı altında toplamış
olduğu hadisler de buna delâlet etmektedir.