SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

ET’İME BAHSİ

<< 3746 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ بِهَذِهِ الْقِصَّةِ قَالَ فَدُعِيَ الْيَوْمَ الثَّالِثَ فَلَمْ يُجِبْ وَحَصَبَ الرَّسُولَ

 

Şu (bir önceki 3745. hadisin sonunda anlatılan) olayda (yine) Katâde yoluyla Sâid b. el-Müseyyeb'den (şu şekilde de rivayet olunmuştur:

 

Katâde) dedi ki: (Saîd) üçüncü gün de çağrıldı (fakat gitmedi) ve (gelen) davetçiyi taşladı.

 

 

İzah:

Bu hadis-i Şerifler düğün yemeği vermenin vacib derecesinde olduğunu söyleyen Şafiî ulemasının delilidir. Cumhur ulemaya göre ise düğün yemeği vermek sünnet-i müekkededir.[Dr.Ahmed eş-Şerbasî, Yes'elımeke, V, 101.] Hanefi ulemasına gö­re de sünnet-i müekkededir.[Celâl Yeniçeri, el-İhtiyâr Tercümesi, 308.]

 

Yine bu hadis-i şerifler, bir iyilik ve hayırseverlik olması cihetiyle ikinci gün düğün yemeği vermenin müstehablığına, fakat üçüncü günü vermenin kerahetine delâlet etmektedir.

 

Bu hususta İmam Nevevî şöyle diyor: "Üçüncü günü yemeğe çağırılan kimsenin icabet etmesi mekruhtur. İkinci günün davetine icabet etmek gü­zelse de birinci günün davetine icabet etmek kadar güzel değildir."

 

Ancak, 3743-3744 numaralı hadislerin şerhinde açıklandığı gibi, bu zi­yafetin nikâhtan önce mi yoksa sonra mı verileceği konusu ihtilaflıdır.

 

Bezlü'l-Meclıûd yazarının açıklamasına göre; üçüncü defa verilen dü­ğün yemeğinin mekruh oluşunun sebebi riya ve süm'a olduğundan, bu ye­meğin riyasız ve süm'asız olarak verilmesi halinde bir ay bile devam etme­sinde bir sakınca olmaması gerekir.

 

Riyâ ve süm'a tehlikesinden korunmak için şehirlerde ve büyük köyler­de her mahallede ayrı ayrı birer gün verilmesi uygun bir yoldur. Bu şekilde verildiği takdirde insan riyâ ve süm'a duygularından uzak kaldığı sürece is­tediği kadar düğün yemeği verebilir. Nitekim Buharî'nin nikâh bölümünün 71 numaralı, Yedi gün veya daha fazla düğün yemeği veren kimse anlamına gelen bab başlığı altında toplamış olduğu hadisler de buna delâlet etmektedir.